Türkiye Cumhuriyeti kuruluÅŸundan günümüze kadar hiçbir zaman bu kadar bedbin, bu kadar karamsar ve bu kadar tehdit altında olmamıştır. Millet devletine ve kendisini yönetenlere bu kadar güvensizlik hissetmemiÅŸtir.
Tarihinden gelen üstün vasfı, sadece dostuna deÄŸil, düÅŸmanına bile güven veren karakter yapısı, kendisi aç olduÄŸu halde yiyeceÄŸini fakire ve fukara ile paylaÅŸacak kadar engin ruh haleti, milli ve manevi kültürü, inanç yapısı ile “ Dünya Hâkimiyeti”nde bende varım deyip, kıtalara hükmeden ÅŸecaati ile tarihinin her devresinde zillet deÄŸil, izzetin timsali olmuÅŸ necip Türk Milletine ne oldu ki bugünkü duruma düÅŸürülmüÅŸtür.
Nasıl oldu da, Türkiye Cumhuriyeti içi boÅŸaltılmış bir millet, altı oyulmuÅŸ bir devlet haline getirilmiÅŸtir.
Milletin milli, manevi ve kutsal deÄŸerleri baÅŸta olmak üzere, bütün güzel hasletleri, sezdirilmeden yavaÅŸ yavaÅŸ elinden alınmış, sonunda gaflet ve ihanete sürüklenip, ruhsuz kitleler halinde üzüntülere boÄŸularak milli ÅŸuur ve milli ruh zihinlerden silinerek ayaklar altına alınmıştır.
Bir millet kendinden nefret eder hale getirilmekle kalmamış, milletle ilgilenenler bilgisiz, bilgililer ilgisiz kalmıştır.
Aydınları bozulmuÅŸ, idarecileri bozulmuÅŸ, millet okur-yazar cühelanın sevk ve idaresine terk edilmiÅŸ, ahlak ve maneviyat asimile edilmiÅŸ, devlet milleti gözden çıkarmış, millet devletten ümidini kesmiÅŸtir.
Yönetilmeye muhtaç cahil sınıfı yönetime getirilmiÅŸ, yönetim rehbersiz, toplum öndersiz kılınmıştır.
Meydan uyuÅŸturucu ve fuhuÅŸ tacirlerine, hortumcu ve yolsuzlara, idari çeteler ve mafyalara bırakılmıştır.
Cumhuriyetin muhafazası cumhurun elinden alınarak, Amerikan Yahudilerinin eline teslim edilmiÅŸ, siyasi Kürtçülük ve siyasal Ä°slam hortlatılmıştır. Bunun sonucunda Millet paramparça edilerek devlet içten ve dıştan kuÅŸatılarak ülke tanksız iÅŸgale ve bölünecek hale getirilmiÅŸtir.
Dinler arası diyalog, huzur içerisinde birlikte yaÅŸama, açılım ve kardeÅŸlik mavalları gündemlere oturtturulmuÅŸ, bitmek tükenmek bilmeyen bu arsız senaryolar ile Anadolu halkı kandırılmaya devam etmiÅŸ ve edilmektedir.
Atatürkçülük satılmıştır, Cumhuriyetçilik satılmıştır, Milliyetçilik satılmıştır, Türkçülük satılmıştır. Hatta ve hatta inançlarımız dahi satılmaktadır. Türk milleti din sömürücüleri ile din düÅŸmanları arasında sıkışıp kalmıştır.
Vicdanları ve akılları dondurulmuÅŸlar Türk Milletinin kaderini Sabetay Sevi’nin ümmetine teslim etmiÅŸlerdir.
Ancak;
Bu milletin mayasında, karakterinde, asaletinde, inançlarında ve tarihinde mahkûm olmak yoktur. Hâkim olmak vardır. Milletin kanını emen, devletin altını oyan üstünü soyan, egemen olduÄŸunu zanneden güçlere cevap verme zamanı gelmiÅŸtir. Milleti üzerindeki kirli ceketi çıkarıp atmanın zamanı gelmiÅŸtir.
Ülkenin yer altı ve yerüstü kaynak ve kazanımlarını satarak, yolsuzluk, hortumculuk, lüks yatırımlara harcayarak halkı sefalet bataklığına atan, ruh saÄŸlığını bozan, dışarıdan dilenmeyi ÅŸeref payesi edinen, bu ihanetlerin üstünü kapamak için yerine, zamanına ve gerekçelerine göre Türkçü, Atatürkçü, Milliyetçi, imanlı ve Åžeriatçı nameler terennüm eden bu ihanet çemberini kıracak bir oluÅŸuma ihtiyaç bulunmaktadır.
Bu oluÅŸumun vebalini Türkçüler taşımaktadır.
Türk Hareketinde buluÅŸmak dileÄŸiyle.
Atıla ŞİMŞEK
Türk Hareketi Genel BaÅŸkanı